GSM’de rekabet nasıl kurtulur?

Elimde, numara taşınabilirliği uygulamasının başlaması sonrasında 23 Kasım’a kadar hangi operatörden hangisine kaç kişinin geçtiğini gösteren rakamlar var. Rakamlar günlük olarak değiştiğinden, aylık bir yayında bunlara yer vermek anlamlı değil, hatta yanıltıcı olabilir. Ancak genel olarak tablo, uygulamanın etkin pazar gücüne sahip operatöre yaradığını gösteriyor. Bu durum oldukça sıradışı olmakla birlikte, bence tüm sektör temsilcilerini, tüketicilerin tercih sebeplerini değerlendirmeye yönlendirmeli. Numara taşınabilirliği, bence artık operatörler arasındaki belirgin pazar payı farkının araştırılmasına vesile olmalı. Operatörler, ülkemizde eksikliği görülen araştırma projelerini kendi alanlarında pekala fonlayabilirler.

Fiyat, yaygınlık ve hizmet kalitesi, tercihleri belirleyen en temel üç parametre olsa gerek. Geniş kitleler için en temel kriterin fiyat olduğu açık. Ancak diğer ikisini de bu kriterden çok ayrı tutmak mümkün değil. Çünkü her üç operatörün de en tercih edilen avantajlı tarifeleri şebeke içi görüşmelerde geçerli. Dolayısıyla yaygınlık, fiyat kriteriyle içiçe geçmiş durumda. Ayrıca yarıda kalan bir görüşme ya da ulaşmayan sms’ler, düşük hizmet kalitesinin fiyat avantajını ortadan kaldırabileceğine dair göstergeler durumunda.

Bahsettiğim araştırma yaygın biçimde yapılana kadar doğru pazarlama politikalarını geliştirmek kolay değil, bu yüzden önerim diğer iki operatöre değil, etkin pazar gücüne sahip şirketimize olacak; Reklamlarında “hizmet kalitesine” vurgu yapan bu operatör, yaygınlık başlığında da ileri olduğuna göre, geriye fiyatlarını daha makul düzeye indirmek kalıyor. Özellikle hakim pozisyonu nedeniyle şebeke dışı arama ücretlerini yüksek tutmak, galip olan futbol takımının maçın sonuna kadar top çevirmesine benziyor. Kural dışı olmamakla birlikte maçı zevksizleştiriyor ve seyircilerden ıslık alıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tele.com.tr Blog'unda yeni yayın politikamızın ilk ürünü

Türk Telekom özelleştirilmeli

İlk kişisel "denizaltım"